Geleneksel Balıkçılık Turizmi Gökova Körfezi’nde Yerel Toplum İçin Yeni Gelir İmkânları Yaratıyor

Geleneksel Balıkçılık Turizmi Gökova Körfezi’nde Yerel Toplum İçin Yeni Gelir İmkânları Yaratıyor

Muğla – FAO’nun Akdeniz’de Mavi Umut Girişimi kapsamında gerçekleştirilen bir Teknik İşbirliği Projesi bünyesinde, Gökova Körfezi’nin Akyaka beldesinde 27 Eylül 2021 itibariyle pilot pesca turizm turları başladı. Stoklar üzerindeki avlanma baskısını azaltmayı ve yerel toplum için yeni gelir imkânları yaratmayı amaçlayan bu etkinlik sayesinde, Türkiye’ye en uygun pesca turizm modelini benimseme yolunda ilk adım atılmış oldu. Etkinlik Akdeniz Koruma Derneği ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile işbirliği içerisinde gerçekleştirildi.

Türkçede geleneksel balıkçılık turizmi terminolojisiyle kabul görmüş olan pesca turizme olan ilgi ilk olarak Nisan 2019’da düzenlenen Proje İkinci Paydaş Toplantısında dile getirilmiştir. Sonrasında ise, Ekim 2019 tarihinde Pesca Turizm Diyalog Toplantısı gerçekleştirilmiş ve paydaşlar tarafından, hem balıkçıların hem de potansiyel turistlerin farklı geçim kaynaklarına yönelik ilgilerini görebilmek adına, proje alanı olan Gökova Körfezi’nde pilot geleneksel balıkçılık turizmi çalışmalarını başlatma kararı oybirliği ile alınmıştır.

Eş zamanlı olarak, Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Türkiye’de ilgili tüm maddeleriyle beraber bir pesca turizm mevzuatı kabul etmek üzere bir hukuki yol haritası tasarlanması konusunda teknik destek talep etmiştir.

O zamandan beri, FAO proje alanında pilot turlar düzenlenmesi ve en uygun pesca turizm modelinin benimsenmesine yönelik bir yol haritası oluşturulması için çalışmaktadır.

FAO balıkçılık uzmanı ve proje koordinatörü Disa Vurdem’in ifadeleri şu şekilde olmuştur: “Akdeniz’de ve Türkiye’de stoklar üzerindeki baskı büyük ölçüde artmıştır; küçük ölçekli geleneksel balıkçıkları ayakta tutacak alternatif geçim imkânlarını acilen yaratmak ve sektöre gençleri çekmek gerekmektedir. Kasım 2021 sonuna kadar devam edecek olan turlar umut ediyoruz ki Türkiye’de bu faaliyetin tam bir mevzuata kavuşmasına katkıda bulunacaktır”.

Katılımcılar Türkiye’de geleneksel balıkçılık turizmine dayanak oluşturacak mevzuat yollarını tartışmışlardı.

İlk pilot turların yapılmasından sonra, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Sahil Güvenlik, Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği (SÜR-KOOP), bölgenin balıkçılık kooperatifleri, Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) ve yerel STK’lar dahil ilgili paydaşların katılımı ile yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirilmiştir.

Toplantı FAO’nun hukuki çerçevenin hazırlanması çalışmalarında gelinen durumu anlatmasını ve teknelerin uygunluğu, güvenlik gereksinimleri, hijyen standartları ve sigorta gibi konularda görüş alış-verişi yapılmasını amaçlamıştır.

Toplantı, Akdeniz Koruma Derneği Başkanı Zafer Kızılkaya’nın açılış konuşmalarıyla başlamıştır. Kızılkaya katılımcılara teşekkür etmiş ve geleneksel balıkçılık turizminin büyük bir potansiyeli olduğunu ve Türkiye’de küçük ölçekli balıkçılar için önemli bir ihtiyaç olduğunu dile getirmiştir. Sözlerine “Bu girişim balıkçı topluluklar için alternatif geçim imkânları yaratmak ve büyük baskı altında olan stokların üzerindeki baskıyı azaltmak için bir fırsat olacaktır” diye devam etmiştir.

WWF Balıkçılık Yetkilisi Timuçin Dinçer, sürdürülebilir balıkçılık turizmi ilkelerini sunmuş ve Türkiye’de bu alana olan ilgiyi artırmak üzere benzeri çalışmaların Foça, Mordoğan, Kaş ve Erdemli’de de yürütüldüğünü ifade etmiştir.

Sunumların ardından, Türkiye’de sürdürülebilir pesca turizm modelinin hukuki kabul sürecine yönelik tartışmalar yürütülmüştür. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Vahdet Ünal: “Balıkçıların bu konuya ilgi duyduklarını teyit ettik ve bu girişimi Türkiye’de tamamen gerçekleştirebilmek için yetkililerin desteğini aldık. Bugün tarihi bir gün ve katılımcı bir süreç sayesinde bu girişim Türkiye’de küçük ölçekli balıkçıların sürdürülebilir geleceğine giden yolda en iyi çözümlerden bir tanesi olabilir” diye ifade etmiştir.

Toplantıyı kapatırken katılımcılara katkıları için teşekkür eden, projenin odak kişisi ve Balıkçılık ve Su ürünleri Genel Müdürlüğü Kaynak Yönetimi Daire Başkanı Mahir Kanyılmaz, bir kez daha bu girişim için çok çaba sarf edildiğini ve bu çabaların meyvelerinin bugünkü ilk tur etkinliği ile toplanmaya başlandığını ifade etti ve ekledi “Bizim sorumluluğumuz küçük ölçekli balıkçılığı desteklemektir, mevzuat çalışmalarının ardından bu girişimi ülke geneline yaymak için mümkün olan tüm katkıyı vereceğiz”.

Bu teknik işbirliği projesinin amacı ilgili sektörleri daha üretken ve sürdürülebilir hale getirmek, değer zincirlerini daha verimli kılmak ve yoksulluğu azaltmak üzere, Türkiye, Cezayir ve Tunus’ta kamu kurum ve kuruluşlarının, kilit kurumların ve diğer paydaşların FAO’nun Mavi Umut Girişimi (BGI) çerçevesini kullanarak entegre ve çok sektörlü araçlar ve yatırım programları geliştirmeleri ve uygulamaları için kapasitelerinin geliştirilmesidir. Bu ülkelerin Mavi Büyüme araçlarını kullanma kapasitelerinin geliştirilmesi Mavi Büyüme odaklı yatırım önceliği olan farklı kurumlardan ilave finansman ve yatırım cezbetmelerine de katkıda bulunacaktır.

Kaynak:FAO

Ara